Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA

12. Sınıf İnkılap Tarihi Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 40

“12. Sınıf İnkılap Tarihi Ders Kitabı Cevapları Sayfa 40 Meb Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

12. Sınıf İnkılap Tarihi Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 40

1.3.6. 1915 Olayları, Ermenilerin Sevk ve İskânı

Osmanlı Devleti asırlarca adaletle hükmederek farklı dil, din ve ırktan insanı bir arada ve barış içinde yaşatabilme başarısı göstermiştir. Bu ahenkli yapının unsurlarından biri olan Ermeniler, her alanda olduğu gibi yönetimin üst kademelerinde de görev üstlenmişti. Ancak Batılı devletlerin Osmanlı Devleti üzerindeki siyasi ve ekonomik emellerini hayata geçirmek için farklı etnik grupları kışkırtması ülkedeki huzuru bozdu. Gayrimüslim milletler, millî birliklerini kurabilmek amacıyla Osmanlı Devleti’ne zarar verebilecek faaliyetlere giriştiler.

Ruslar, 93 Harbi (1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı) sırasında işgal ettikleri şehirlerde yaşayan Ermenileri Osmanlı Devleti’ne karşı kışkırtmaya başladı. Ermeniler bu süreçte çeşitli dernek ve cemiyetler kurarak kanlı eylemler düzenledi. Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı’na katılmasını fırsat bilen Ermeni çeteleri; Van, Erzurum, Bitlis, Diyarbakır gibi Anadolu’nun pek çok yerinde huzursuzluk yaratmaya ve savunmasız Türkleri katletmeye başladı. Bu olaylar karşısında Osmanlı Devleti çeşitli tedbirler almak zorunda kaldı. 24 Nisan 1915’te alınan kararla Ermeniler tarafından kurulmuş komiteler (Taşnaksutyun, Hınçak vs.) kapatıldı, komite üyeleri hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Alınan tüm tedbirlere rağmen Ermeni Olayları durulmayınca Osmanlı Devleti 27 Mayıs 1915’te Sevk ve İskân Kanunu’nu çıkardı. Bu kanuna göre hükûmet emirlerine, ülke bütünlüğü ve güvenliğine karşı hareket eden, terör hareketlerine katılan Ermeniler; Osmanlı toprağı olan Suriye ile Irak’a göçe tabi tutuldu. Sevk ve İskân Kanunu çerçevesinde

• Ermenilerin kendilerine tahsis edilen bölgelere can ve mal emniyetleri sağlanarak rahat bir şekilde nakledilmesi,
• Yeni evlerine yerleşinceye kadar iaşelerinin devlet tarafından karşılanması,
• Eski mali durumlarına uygun olarak kendilerine emlak ve arazi verilmesi,
• Muhtaç olanlar için hükûmet tarafından konut inşa edilmesi,
• Çiftçi ile ziraat erbabına tohumluk, alet ve malzeme temin edilmesi,
• Geride bıraktıkları taşınır malların kendilerine ulaştırılması, taşınmaz malların tespit ve kıymetleri takdir edildikten sonra buralara yerleştirilecek Müslüman göçmenlere dağıtılması kararlaştırıldı.

I. Dünya Savaşı’nın sona ermesiyle Osmanlı Hükûmeti sevk ve iskâna tabi tutulan Ermenilerden isteyenlerin eskiden yaşadıkları yerlere dönebilmesi için 31 Aralık 1918’de Geri Dönüş Kararnamesi çıkardı.

Osmanlı Hükûmeti, Ermenileri katletme ya da soykırım düşüncesinde olmadan, savaş sırasında devletin güvenliği için ve tedbiren zorunlu göç uygulamıştır. Bu süreçte Osmanlı Devleti’nin kararları ve uygulamaları, iddia edildiği gibi soykırım niyeti taşıyan bir devletin adımları değildir. 1948 Birleşmiş Milletler Soykırım Sözleşmesi’ne göre soykırım; etnik veya dinî bir grubun mensuplarına ciddi oranda bedensel ve psikolojik zarar vermek, doğumları önlemek amacıyla önlemler dayatmak, onları kısmen veya tamamen yok etmeye yönelik hayat şartlarına kasten tabi tutarak katletmektir. Döneme ait belgelerin hiçbirinde Ermenilerin katledildiğinden bahsedilmemekte hatta böyle bir durum ima dahi edilmemektedir. Ayrıca başta Amerika konsolosları olmak üzere pek çok yabancı gazeteci ve misyon şefinin, göç uygulamasını takip ettiği hatta fotoğrafladığı ve bir katliamdan söz etmediği belgelerden anlaşılmaktadır. Öte yandan İngilizler, soykırımla suçladıkları Osmanlı ileri gelenlerinden pek çoğunu Malta’ya göndermiş, yargılamış ancak mahkeme sonunda suçlayacak bir delil bulamamışlardır.

Gerçeklikten uzak gerekçelerle ortaya atılan Ermeni Sorunu, asılsız iddialarla sürekli gündemde tutulmaktadır. Osmanlı Devleti’nin aldığı bütün tedbirlere rağmen ulaşım güçlüğü, olumsuz hava koşulları, salgın hastalık gibi nedenlerle göç sırasında hayatını kaybeden Ermeniler olmuştur. Ermeniler ve onları destekleyenler, göç sürecinde 1 milyon 500 bin Ermeni’nin hayatını kaybettiğini iddia etmektedir. Oysaki o dönemde Osmanlı Devleti’nin toplam nüfusu içinde bile o kadar Ermeni bulunmamaktadır. Ermeni kayıplarının dile getirilen sayılarda olması asla mümkün değildir. Dolayısıyla söz konusu iddiaya bakarak Osmanlı Devleti’ni “soykırım” gibi kasıtlı, planlı ve insanlık dışı bir eylemle suçlamak tarihî gerçeklerle bağdaşmamaktadır.
Ermenilerin soykırıma uğradığı iddiasının tam tersine Ermeni çeteleri söz konusu süreçte yüz binlerce Türk’ü katletmiştir. Türkiye’yi işgal eden Rus, İngiliz ve Fransız kuvvetlerinin yanında önemli sayıda Ermeni’nin bulunduğu ve Müslüman halka yapılan akıl almaz işkence ve katliamlarda Ermeni grupların nasıl rol oynadığı işgalci devletlerin kendi resmî belgelerine de yansımıştır. Üstelik işgalcilerin Anadolu’yu terk etmeleri üzerine büyük oranda Ermeni’nin de Anadolu’dan çekildiği bilinmektedir.

  • CevapBu sayfada soru bulunmamaktadır.

12. Sınıf Meb Yayınları İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük Ders Kitabı Sayfa 40 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

Tarih Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Yorum Yap

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!