Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA

12. Sınıf İnkılap Tarihi Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 107

“12. Sınıf İnkılap Tarihi Ders Kitabı Cevapları Sayfa 107 Meb Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

12. Sınıf İnkılap Tarihi Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 107

3.1.5. Devletçilik

Devletçilik, 1920’li yıllarda özel sektörün sanayileşmeye yönelik beklentilere karşılık verememesi ve 1929 Dünya Ekonomik Bunalımı’nın getirdiği sıkıntılar karşısında geliştirildi. Devlet, siyasi ve ekonomik koşullar nedeniyle müteşebbislerin desteklere rağmen yetersiz kaldığı durumlarda ekonomik planlamayı ve yatırımları üstlendi. Bu dönemde devletin ekonomiye müdahaleleri arttı ve sanayileşme yolunda önemli adımlar atıldı.
Devletçilik politikasının somut karşılığı, 1934’te I. Beş Yıllık Sanayi Planı’nın uygulanması oldu.
Plan, özellikle ham maddelerin Türkiye’den sağlanabildiği bir sanayileşme politikasına ağırlık vermekteydi (Görsel 3.1).

Mustafa Kemal Atatürk, “Türkiye’nin uyguladığı devletçilik sistemi, 19. yüzyıldan beri sosyalizm kuramcılarının ileri sürdükleri fikirlerden alınarak tercüme edilmiş bir sistem değildir. Bu, Türkiye’nin gereksinimlerinden doğmuş, Türkiye’ye özgü bir sistemdir.” sözleriyle devletçilik ilkesinin kaynağını açıklamıştır. Devletçiliği “Bireylerin özel girişimlerini ve faaliyetlerini esas tutmak fakat büyük bir milletin bütün gereksinimlerini ve birçok şeylerin yapılmadığını göz önünde tutarak memleket ekonomisini devletin eline almak.” şeklinde tanımlamıştır.

Başbakan İnönü, 1930’da demir yolunun Sivas’a ulaşması vesilesiyle yaptığı konuşmada, “Biz iktisadiyatta mutedil devletçiyiz. Bizi bu istikamete sevk eden, memleketin ihtiyacı ve bu milletin fikrî temayülüdür.” diyerek devletçiliği hem liberalizmden hem de sosyalizmden ayırmıştır.

Kalkınma sürecinde kamu yararının söz konusu olduğu alanlarda şartlara göre bireysel girişimin yanı sıra devlete de görev yükleyen Atatürkçü devletçilik ilkesi, karma ekonomiyi benimsemiştir.

Özel kesim ile kamu kesimini kaynaştırma amacını güden, her iki kesimin birlikte girişimlerini öngören ekonomi siyaseti.

3.1.6. İnkılapçılık

İnkılap, kurulu düzenin hızla yıkılıp yerine farklı bir dünya görüşünün ürünü yeni bir düzenin getirilmesidir. İnkılapçılık, Türk inkılabının çağın ihtiyaç ve gerçeklerine, akıl ve bilimin esaslarına göre sürekli geliştirilmesi, yenilenmesidir. Bu ilke, akıl ve bilimin rehberliğini her yerde, herkes için geçerli kılmayı hedeflemiştir. Mustafa Kemal Atatürk, “Biz büyük bir inkılap yaptık. Memleketi bir çağdan alıp yeni bir çağa götürdük. Birçok eski müesseseleri yıktık.” ifadeleriyle inkılabın ne amaçla ve nasıl yapıldığını anlatmaktadır.

Türk inkılabı; toplumun ümmet esasından millet esasına, kişinin egemenliğinden millet egemenliğine, dine bağlı devlet düzeninden laik devlet düzenine geçişini sağlamıştır. Türkiye bütün bu değişimlerle yönünü Batı’ya hızla dönmüş, Batı medeniyeti dairesine girmek için büyük adımlar atmıştır.

Atatürk, Türk inkılabının temel amacını “Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen modern ve bütün anlam ve biçimi ile uygar bir toplumsal heyet durumuna getirmektir. İnkılabımızın temel ilkesi budur.” sözleriyle açıklamıştır. İnkılapçılığın temel felsefesi, yapılan inkılapları korumak, yaşatmak ve ilerleyen dünya karşısında durmaksızın yenilemektir.

  • CevapBu sayfada soru bulunmamaktadır.

12. Sınıf Meb Yayınları İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük Ders Kitabı Sayfa 107 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

Tarih Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Yorum Yap

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!