Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA

11. Sınıf Tarih Ders Kitabı Cevapları Ata Yayıncılık Sayfa 206

“11. Sınıf Tarih Ders Kitabı Cevapları Sayfa 206 Ata Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

11. Sınıf Tarih Ders Kitabı Cevapları Ata Yayınları Sayfa 206

5.3.2. XIX. Yüzyılda Salgın Hastalıklar ve Etkileri

Salgın hastalıklar, tarihin çeşitli devirlerinden günümüze insan yaşamını tehdit eden önemli etkenlerin başında gelmektedir. Salgınlar, boyutuna göre, ortaya çıktıkları coğrafyada birkaç hafta veya birkaç yıl içinde binlerce hatta milyonlarca insanın ölümüne sebep olmuştur. Osmanlı Devleti’nde de özellikle XIX. yüzyıldan itibaren verem, sıtma, tifo, kolera, çiçek, tifüs vb. salgın hastalıklar artış eğilimine girmiştir. Bunda hiç şüphesiz Anadolu’ya Balkanlar, Kafkaslar ve diğer bölgelerden yapılan göçler ve sıkça yapılan savaşların payı büyük olmuştur. Sosyal devlet anlayışı ile hareket eden Osmanlı Devleti, halk sağlığına büyük önem vermiş, bu hastalıkların tedavisi için çeşitli çalışmalar yapmış ve yayılmasına karşı çeşitli önlemler almıştır. Salgın hastalıkların tedavisi ve önlenmesine yönelik yapılan faaliyetler genel olarak şunlardır:

Osmanlı Devleti saigın hastalıkları önlemek amacıyla ilk olarak salgının boyutuna göre taşra belediyelerindeki doktor sayısını artırma yoluna gitti. Örneğin 1893 yılında İzmir’de artan kolera salgınına karşı, İzmir Belediyesinde görevli doktor sayısını artırdı. Ayrıca kolera salgınını önleme ve tedavi amacıyla bir de sağlık komisyonu kurdurdu. 1904 yılında bulaşıcı hastalıkların yaygın olarak görüldüğü ve karantina doktorlarının olmadığı Lübnan ve Beyrut vilayetlerinden İzmir Limanına gelen gemilerin tıbbi muayenelerini yaptırdı.

Osmanlı Devleti’nde çiçek hastalığı özellikle XIX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren yoğun bir şekilde görüldü. Osmanlı Devleti’nin bu salgını önlemek amacıyla başvurduğu yöntemlerden biri aşı üretimi oldu. Sultan II. Abdülhamit kuduz aşısının İstanbul’da üretilebilmesi için Louis Pasteur’ü (Lui Pastör) davet etti ancak Pas- teur işlerinin yoğunluğu nedeniyle gelemeyeceğini bildirince Paris’e bir ekip gönderildi. Bu ekip aldığı eğitim sonrasında Paris’ten getirdikleri iki tavşan aracılığıyla Türkiye’de iik kuduz aşısını üretti. Yine bu heyetin verdiği rapor doğrultusunda II. Abdülhamit’in talimatıyla kuduz aşısı üretmek amacıyla İstanbul’da “Dârü’l-Kelp ve Bakteriyoloji Ameliyathanesi” kuruldu (1887). Bu aşıların uygulanması için birçok aşı memurunu görevlendirildi. Maaşlarını genelde belediyelerden alan aşı memurları, salgın görülen nahiye ve köylere kadar giderek çiçek hastalığın yayılması ve önlenmesi için büyük çaba sarf etti.

Osmanlı Devleti, salgın hastalıklarla mücadelede ülkenin birçok yerine hastane ve dispanser açtı. Bu sağlık kurumlarından biri Sultan II. Abdülhamit’in talimatıyla İstanbul’da “Etfal Hastane-i Âlisi” adıyla 1899 yılında hizmete girdi. Yine ilk çocuk sanatoryumu 24 yataklı olarak 1905’te “Hamidiye Etfal Hastane-i Âlisi” bu hastanede açıldı (Görsel 5.23). 8 Haziran 1918’de ise yine İstanbul’da “Veremle Mücadele Osmanlı Cemiyeti” kuruldu.

  • CevapBu sayfada soru bulunmamaktadır.

11. Sınıf Ata Yayıncılık Tarih Ders Kitabı Sayfa 206 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

Tarih Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Yorum Yap

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!