“12. Sınıf İnkılap Tarihi Ders Kitabı Cevapları Sayfa 117 Meb Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
12. Sınıf İnkılap Tarihi Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 117
Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile tüm eğitim öğretim kurumları tek çatı altında birleştirildi. İlköğretim zorunlu ve parasız duruma getirildi. Karma eğitime geçildi. İmam ve hatip okulları ile İlahiyat Fakültesi açıldı. Çağdaş normları özümsemiş bireyler yetiştirilmeye başlandı. Azınlıklara ve yabancılara ait okullar, sıkı kontrol altına alındı. Bu okullarda din propagandası yasaklandı. Maarif Vekâletinin hazırladığı bir genelgeyle Türkçe, tarih, coğrafya, yurt bilgisi derslerinin Türk öğretmenler tarafından ve Türkçe verilmesi zorunlu tutuldu. Kurallara uymayan okullar kapatıldı. Maarif Vekâletine bağlanan askerî ortaokul ve liseler, yeni bir kanunla tekrar Millî Savunma Bakanlığına bağlandı. Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile eğitim laik, millî ve çağdaş bir mahiyet kazandı. Bu bakımdan Kanun; laiklik, milliyetçilik, halkçılık ve inkılapçılık ilkeleriyle ilişkilidir.
Muallime ve Muallimler Derneği’nin düzenlediği eğitimle ilgili konferansların birinde Kâzım Karabekir Paşa, eğitim birliğinin sağlanabilmesi için eğitimde merkezileşmeye gidilmesi gerektiğini vurgulayarak “Bir milletin bedeni terbiye, ahlaki ve fikrî terbiyesinin birliği, düşünce birliğini meydana getirir.” demiştir.
3.4.2. Harf İnkılabı (1 Kasım 1928)
Tarih boyunca çok geniş bir coğrafyaya yayılarak farklı kültürlerle etkileşim hâlinde yaşayan Türkler; Kök Türk, Uygur, Çin, Kiril ve Hint alfabelerini kullandı. İslam dininin kabulünden sonra ise yüzyıllar boyunca ağırlıklı olarak Arap alfabesini benimsedi.
Osmanlı Devleti, 19. yüzyılda Batı ile yoğun ilişkiler içindeydi. Bu dönemde bazı aydınlar ve devlet adamları Arap harflerinin günün ihtiyaçlarına cevap vermediği ve Batı ile uyumu güçleştirdiği gerekçeleriyle Latin alfabesi kullanılmasına dair görüşler ortaya attı. Harf İnkılabı ile ilgili çalışmalar Türk dünyasında da 1922’den sonra yaygınlaştı. 1926’da Bakü’de Türkiye’nin de katıldığı bir toplantıda Latin harfleri meselesi tartışıldı ve Sovyet idaresi içindeki Türk cumhuriyetleri Latin harflerini kabul ettı.
Çağdaşlık yolunun Batı ile bütünleşmekten geçtiğini düşünen Atatürk’ün isteğiyle Dil Komisyonu kuruldu. Komisyonun hazırladığı rapor doğrultusunda Türkçenin ses yapısına uygun olan Latin harfleri esas alınarak yeni Türk alfabesi oluşturuldu. TBMM’de 1 Kasım 1928’de “Türk Harflerinin Kabulü ve Tatbiki Hakkındaki Kanun” kabul edildi ve bir okuma yazma seferberliği başlatıldı (Görsel 3.8). Mustafa Kemal, yurt gezileriyle çalışmaları yerinde bizzat inceleme ve bu inkılabın gerekçelerini halka anlatma imkânı buldu (Görsel 3.9). Genç kuşaklarda millî duygular uyandıran Harf İnkılabı, milliyetçilik ve inkılapçılık ilkeleriyle ilişkili olmasının yanı sıra Cumhuriyet’in birbirini takip eden inkılapları arasında önemli bir yere sahiptir.
- Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.
12. Sınıf Meb Yayınları İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük Ders Kitabı Sayfa 117 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.
Yorum Yap