“11. Sınıf Tarih Ders Kitabı Cevapları Sayfa 59 Ata Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
11. Sınıf Tarih Ders Kitabı Cevapları Ata Yayınları Sayfa 59
Otuz Yıl Savaşları başlangıçta Katoliklerin lehine gelişti. 1629 yılında Danimarka, Protestanlara destek olmak amacıyla savaşa dâhil olduysa da bir netice elde edemedi. Ancak İngiltere ve Fransa’nın desteği ile 1630’da İsveç’in de savaşa dâhil olması savaşın seyrini değiştirdi. Roma- Germen İmparatoru Ferdinand’ın İsveç’e karşı giriştiği mücadeleyi kaybetmesiyle savaş, Protestan Birliği’nin lehine gelişmeye 1635’te Fransa’nın İspanya’ya karşı savaşa girmesi ve 1640’ta İspanya’ya karşı isyan ederek bağımsızlığını kazanması, Otuz Yıl Savaşları’nın Protestan Birliği’nin zaferi ile sonuçlanmasına neden oldu. 1648’de Katolik Birliği ile Protestan Birliği arasında Westphalia Barışı imzalandı (Görsel 2.9).
Westphalia Barışı ile Kalvenizm mezhebi resmen tanındı. Katolik Kilisesi ve Roma-Germen İmparatorluğu güç kaybederken Fransa Avrupa siyasetine yön vermeye başladı. Antlaşma ile Katolik Kilisesi uluslararası otoritesini kaybetti. Dinî otoritenin yerini, modern devlet olarak nitelendirilen, her biri kendi toprakları üzerinde egemen, belirli kurallara göre hareket eden, birbirine eşit, çok sayıda devletin oluşturduğu uluslararası bir sistem aldı. Neticede uluslararası ilişkilerde mütekabiliyet esası ile modern devletler hukuku ön plana çıktı. Modern devletin ayırt edici özellikleri arasında sayılan yasa yapma, vergi toplama, askere alma, savaş açma, ittifak kurma gibi yetki ve ayrıcalıklar VVestphalia Antlaşması ile güvence altına alındı. Bu anlayış aynı zamanda ulus devlet anlayışını beraberinde getirdi. Hollanda, Portekiz ve İsviçre gibi ülkeler ulus devlet anlayışı doğrultusunda bağımsızlıklarını elde etti.
Yorumlanınız
Westphalia Barışı ve Modern Devletler Hukukunun Doğuşu Westphalia’nın tarihî süreci ve buna bağlı olarak imparatorlukları etkileyen önemli sonuçları olmuştur. İlk olarak Avrupa’nın dinî anlaşmazlıklarına son vermesi sonucu kralın ve krallıkların din seçiminde birbirlerine karşı hoşgörü politikası takip etmesidir (ki bu sonraki süreçte Avrupa için laiklik ve sekülerleşme politikalarına da şekil verecektir). Kilisenin kral üzerindeki etkisi zayıflamış ve egemenlik dinî otoriteden doğrudan kralın yetkisine geçmiştir. Böylece siyasi sistemdeki ikili yönetime son vermiştir. İkinci sonuç, Avrupa’daki siyasal otoritelerin sınırlarında yaşanmıştır. Burada siyasi sınırların çizilmesinin birkaç sonucu vardır. Siyasi sınırların çizilmesi, eş zamanlı olarak o toprak parçası üzerinde yaşayan insanların zamanla güçlü aidiyet duygusu geliştirmesini sağlamıştır. Bu aidiyet ve birliktelik duygusu ise daha sonra karşımıza milliyetçilik olarak çıkacaktır. Bu durum daha sonraki aşamalarda kimi imparatorlukların parçalanmasına yol açarken kimilerinin de yeni kimlik meşruiyetini artırmasını sağlamıştır.(…)
Westphalia Barışı aynı zamanda uluslararası hukukun başlangıcı olarak da kabul edilmektedir. Antlaşma, evrensel hukukun sınır ötesi geçişkenliği ile ulusal hukukun sınırlar ile belirlenmiş uygulama alanları arasında yeni bir tanımlama ve ayrım yapma zorunluluğunu beraberinde getiriyordu. Bu çerçevede devlet, egemenliğin temel göstergesi yasa yapma gücünü kullanarak halkı ile bağını dış baskılara maruz kalmaksızın düzenleyebilecekti.
Westphalia Barışı’nın dönemin Avrupa’sına etkileri neler olmuştur? Açıklayınız.
- Cevap: Westphalia Barışı, dini hoşgörü ve krallıklar arasındaki egemenlik ilkesini güçlendirerek, dönemin Avrupa’sında önemli siyasi ve sosyal değişimlere yol açmıştır. Bu barış anlaşması ile birlikte, krallar ve devletler, din ve iç işlerinde daha özgür hale gelmiş, bu da kıtada laiklik ve sekülerleşme politikalarının temellerini atmıştır.
11. Sınıf Ata Yayıncılık Tarih Ders Kitabı Sayfa 59 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.
Yorum Yap