8. Sınıf Dersdestek Yayınları İnkılap Ders Kitabı Sayfa 117 Cevapları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
8. Sınıf İnkılap Ders Kitabı Cevapları Dersdestek Yayınları Sayfa 117
[syf]8. Sınıf İnkılap Ders Kitabı Cevapları Dersdestek Yayınları Çözümleri Sayfa 117[/syf]B. SİYASİ ALANDA İNKILAP
1. Saltanatın Kaldırılması
Mustafa Kemal, Osmanlı Devleti’nin gerçekte Mondros Ateşkes Anlaşması’yla birlikte sona erdiğini düşünüyordu. Ona göre yapılması gereken, öncelikle yurdu işgalden kurtarmak ardından da millî egemenliğe dayanan kayıtsız şartsız, bağımsız yeni bir Türk devleti kurmaktı.
Mustafa Kemal, millî egemenliği gerçekleştirme yolundaki ilk önemli adımını 23 Nisan 1920’de Büyük Millet Meclisini açarak attı. O, 24 Nisan 1920’de verdiği önergede bütün yetkilerin Mecliste toplandığını ve Büyük Millet Meclisinin üzerinde hiçbir gücün bulunmadığını ifade etti. 1921 Anayasası’nda da egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğunu vurguladı. Bununla birlikte millî egemenlik prensibinin devlet ve toplum hayatımıza tam olarak yerleşebilmesi için bu ilkeyle bağdaşmayan saltanatın kaldırılması gerekiyordu. Ancak Mustafa Kemal, Millî Mücadele devam ederken böyle bir girişimde bulunmanın toplumda tartışmalara ve bölünmelere yol açabileceğini düşünerek uygun zamanın gelmesini beklemişti.
Lozan’da toplanacak olan barış konferansına Ankara hükümetiyle birlikte Osmanlı hükümetinin de davet edilmesi saltanatın kaldırılması sürecini hızlandırdı. Ülkemiz adına ortaya çıkan çift başlılığa son vermek ve Türkiye’nin tek yöneticisinin TBMM hükümeti olduğunu tüm dünyaya göstermek için saltanatın kaldırılmasına karar verildi. Hazırlanan önergeler Meclis komisyonuna sunulduktan sonra saltanat ile halifeliğin birbirinden ayrılmasını ve saltanatın kaldırılmasını öngören bir kanun tasarısı hazırladı. Tasarı 1 Kasım 1922’de TBMM’de yapılan oylamayla 308 sayılı Kanun olarak kabul edildi. Bu kanunla saltanat ve hilafet birbirinden ayrıldı. Saltanatın gerçekte İstanbul’un resmen işgal edildiği 16 Mart 1920’den itibaren sona erdiği hükme bağlandı. Bunu izleyen günlerde Sadrazam Tevfik Paşa başkanlığındaki Osmanlı hükümeti istifa etti. 17 Kasım 1922’de de Malta Adası’na gitmek üzere son Osmanlı Padişahı Vahdettin ülkeden ayrıldı (Görsel 4.3).
Saltanatın kaldırılmasıyla birlikte Osmanlı Devleti resmen sona erdi. Diğer yandan ülke yönetiminde iki başlılık ortadan kalktı ve TBMM hükümeti Türk milletinin tek temsilcisi olduğunu dünyaya ilan etti. Böylece millî irade önündeki bir engel daha aşılarak laiklik konusunda ve cumhuriyetin ilanına giden yolda önemli bir adım atıldı. Saltanatın kaldırılmasıyla İtilaf Devletlerinin Lozan Konferansı’nda ikilik çıkarmalarına da izin verilmemiş oldu.
2. Ankara’nın Başkent Oluşu
Lozan Barış Antlaşması’nın onaylanmasının ardından işgal kuvvetlerinin İstanbul’dan çekilmesi üzerine yeni Türk devletinin hükümet merkezinin neresi olacağı sorusu gündeme geldi. Mustafa Kemal’e göre yeni devletin yönetim merkezi Ankara olmalıydı. O, başkent konusundaki tercihini Millî Mücadele’nin ilk günlerinde Ankara’ya gelerek ve burayı kendisine merkez seçerek göstermişti. Ankara, her şeyden önce ülkenin diğer önemli merkezlerine kara ve demir yolunun yanı sıra telgraf hattıyla da bağlıydı. Ülkenin tam ortasında bulunması nedeniyle işgal tehlikesinden uzak ve savunulması kolay bir şehirdi. Deniz kıyısındaki İstanbul’un kolayca işgal edilmesi de başkentin bulunduğu yerin ne kadar önemli olduğunu göstermişti.
- Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.
8. Sınıf İnkılap Ders Kitabı Çözümleri Dersdestek Yayınları Sayfa 117 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.
Yorum Yap