Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA

11. Sınıf Tarih Meb Yayınları Ders Kitabı Cevapları Sayfa 77

11. Sınıf Tarih Ders Kitabı Sayfa 77 Cevapları Meb Yayınları’na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

11. Sınıf Tarih Meb Yayınları Ders Kitabı Cevapları Sayfa 77

Özellikle İstanbul’da, daha önceleri Avrupa’daki hayat tarzına karşı duyarsız olan halk, Lâle Devri ile birlikte Avrupa’ya karşı bir merak duymaya başlamıştır. Bunun sonucunda bazı zengin zümreler; Avrupalı tarzında ev eşyaları, giysiler, resim ve tablolar kullanmaya başlamıştır.
Lâle Devri’nin en önemli gelişmesi,

Müslümanların da artık matbaa kullanmaya başlamasıdır. Gayrimüslimlerin daha önce İbranice, Rumca, Latince ve Ermenice gibi kendi dillerinde basılan eserlerine karşı Lâle Devri’nden itibaren Türkçe eserler basılmaya başlanmıştır. Sultan III. Ahmed Dönemi’nde birisi Topkapı Sarayı’nda (Görsel 2.37) diğeri Yeni Cami’de olmak üzere iki kütüphane kurulmuştur. Yine bu dönemde, başta edebî eserler olmak üzere kültürel ve bilimsel eserlerin Türkçeye çevrilmesi için bir heyet oluşturulmuştur. Bu heyet; Arapça ve Farsça dışında Batı’da yazılmış birkaç tarih, felsefe ve astronomi eserini de Türkçeye tercüme etmiştir. III. Ahmed ve Nevşehirli Damat İbrahim Paşa, devrin bilim ve sanat adamlarını himayelerine almış ve onları çalışmaya teşvik etmiştir.

Lâle Devri’nde Doğu tıbbının bitkisel ilaçlarla tedavisi yerine, Batı’nın kimyasal ilaçlarla tedavisini tercih eden hekimlerin ortaya çıkması, sağlık konusunda bir ikilemin yaşanmasına sebep olmuştur. Bu nedenle devlet, hekimlerin alanlarında yeterli olup olmadıklarını belirlemek için bir sınav uygulamaya başlamıştır.

BİLİYOR MUSUNUZ?

İstanbul’daki İngiltere elçisinin eşi Lady Montagu (Leydi Montegü), “Türkiye Mektupları” adlı eserinde Türkiye’de bazı hastalıklara, özellikle çiçek hastalığına karşı aşı yapıldığını kaydetmiştir.

Lâle Devri’nden önceki dönemlerde yangın ve depremlerle harap olan İstanbul yeniden imar edilmiş, şehirlerde yeni yollar açılmış, yeni binalar ve köşkler yapılmış, bahçe düzenlemesi önem kazanmıştır. İstanbul, birçok defa büyük yangınlara maruz kaldığı için Yeniçeri Ocağına bağlı “Tulumbacılar” adıyla ilk defa düzenli bir itfaiye teşkilatı kurulmuştur.

Yirmisekiz Çelebi Mehmed Efendi’nin ülkeye dönmesinden sonra İstanbul’da başta mimari olmak üzere hemen her alanda Fransız tesiri, süsleme sanatında ise barok ve rokoko tarzları kendini göstermiştir. 1748-1755 yılları arasında inşa edilen Nur-u Osmaniye Camisi ilk Barok tarzı camidir ve yarım daire avlusuyla geleneksel cami mimarisinden ayrılır. Lâle Devri’nde çiniciliğin yeniden canlandırılması amacıyla 1725 yılında İstanbul’da bir çini atölyesi, bunun yanında bir de kumaş ve çuha atölyesi kurulmuştur.

  • Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.

11. Sınıf Meb Yayınları Tarih Ders Kitabı Sayfa 77 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

Tarih Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Yorum Yap

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!