Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA

11. Sınıf Tarih Meb Yayınları Ders Kitabı Cevapları Sayfa 137

11. Sınıf Tarih Ders Kitabı Sayfa 137 Cevapları Meb Yayınları’na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

11. Sınıf Tarih Meb Yayınları Ders Kitabı Cevapları Sayfa 137

devrimden sonra sosyalist partiler, kendilerini yeniden tanımlamak zorunda kalmıştır. Buna göre kapitalizmin reformlar yoluyla dönüştürülmesi gerekliliğini düşünen ve siyasal hayatta çoğulculuğu kabul eden reformculara sosyalist denmiştir. Kapitalizmi reddeden ve ihtilal yoluyla ele geçirilen iktidarın tek partinin elinde olması gerektiğine inanan devrimcilere ise komünist denmiştir.

Mutlak Monarşiden, Anayasal Monarşiye Geçiş

Yeni Çağ’da burjuvazinin desteği ile krallar, feodaliteye karşı iktidarını güçlendirmiş ve Avrupa’da mutlak monarşiler ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu çağda yükselen sınıf olan burjuvazi, kendi üretim ilişkilerini destekleyecek ve güvenli bir merkezî yönetim kurabilecek olan kralların yanında yer almıştır. Böylece Avrupa’da değişen ekonomik yapıya uygun bir yönetim biçimi olan mutlak monarşiler kurulmuş ve ülkenin her yerinde aynı ticaret yasaları hâkim kılınmıştır. Monarşinin oluşum sürecinde, çıkarlarına uygun davranan burjuvazi ile krallar arasında feodal güçlere karşı geçici bir iş birliği yapılmıştır. Ancak Sanayi İnkılabı sonrasında bu iş birliği bozulmaya başlamış ve belirleyici sosyal sınıf olan burjuva, soyluların yerini almıştır. Ekonomik gücüne dayanarak siyasal yapıda da hak arayışları içine giren burjuvazi ile krallar arasındaki denge, burjuvazi lehine değişmiştir. Artık burjuvazi, kralın yetkilerini sınırlandırarak siyasi haklar elde edebilmenin mücadelesini vermeye başlamıştır.

BİLİYOR MUSUNUZ?

Anayasal sistem ilk kez İngiltere’de XIII. yüzyılda doğmuş ve gelişmiştir. Milliyetçilik ve demokrasi anlayışı; Sanayi Devrimi ve sömürgecilikle birleşmiştir. Böylece anayasal süreç; Batı Avrupa’dan Orta Avrupa’ya, oradan da Doğu Avrupa ve Osmanlı Devleti üzerinden geçerek tüm dünyaya yayılmıştır.

Avrupa’da Aydınlanma düşüncesi ilkelerine dayanan ilk modern ve yazılı anayasa 3 Mayıs 1791 tarihli Polonya Anayasası’dır (Görsel 4.21). Bu anayasadan bir süre sonra yeni bir anayasa da Fransa’da ilan edilmiştir. İhtilalle birlikte mutlak iktidarını kaybeden kralın yetkileri, anayasayla sınırlandırılmış ve bu yetkiler meclisle paylaşılmıştır. Diğer Avrupa ülkelerinin de örnek aldığı Fransa Anaya- sası’yla Avrupa’da meşruti monarşiler devri başlamıştır. Bu sayede Viyana Kongresi’nde alınan kararların egemen kılınmak istendiği 1815-1830 yılları arasında bile Avrupa’da birçok ülke anayasa ile yönetilmiştir. Krallar bu anayasaları kaldırmak veya sınırlarını daraltmak için çalışmış, liberaller de anayasanın sınırlarını daha da genişletmek ve tam uygulanmasını sağlamak istemiştir.

  • Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.

11. Sınıf Meb Yayınları Tarih Ders Kitabı Sayfa 137 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

Tarih Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Yorum Yap

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!