“10. Sınıf Tarih Ders Kitabı Cevapları Sayfa 183 Ata Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
10. Sınıf Tarih Ders Kitabı Cevapları Ata Yayınları Sayfa 183
7.1.2. Osmanlı Millet Sistemi
Osmanlı toplumu; çeşitli din, mezhep ve ırklara mensup topluluklardan oluşmaktaydı. Osmanlı’da yasal statüleri belirlenmiş dinî cemaatlere “millet”, Osmanlı’nın İslam hukuku çerçevesinde ülkesinde yaşayan toplulukları din ya da mezhep esasına göre teşkilatlandırmak suretiyle yönetme biçimine ise “millet sistemi” deniyordu. Dolayısıyla millet sistemi toplumun ırk ve diline göre değil, din ve mezhep aidiyeti esasına dayanmaktaydı. Millet sisteminde Osmanlı Devleti, her cemaate örf ve âdetlerine göre bir düzen kurma imkânı verdi. Cemaatler, her türlü dinî ve iç işlerini düzenlemede serbest bırakıldı. Her millet grubunun yönetimi; devlet ile ilişkileri; idari, mali ve adli işleri bu millet grubunun yöneticileri tarafından yürütüldü.
Osmanlı Devleti’nde, Müslüman cemaatini meydana getiren topluluklar Türkler, Araplar, Acemler, Boşnaklar ve Arnavutlardı. Bunlardan sonra en kalabalık topluluğu Ortodoks cemaati oluşturuyordu. Ortodoks cemaatler; Rumlar, Eflâk-Boğdanlılar, Karadağlılar, Sırplar ve Bulgarlar idi. Ayrıca Osmanlı toplumunda Ermeni, Musevi (Yahudi), Süryani, Nasturi ve Keldani cemaatleri de vardı. Osmanlı toplumunun bu yapısı, devletin hâkim olduğu coğrafyanın demografik özelliğinden kaynaklanıyordu. Bu insanlar kendi ibadet yerlerini açma ve inançlarını yaşamada tamamen özgürlerdi.
Osmanlı Devleti, yönetim, siyaset ve istimâlet politikası doğrultusunda her inanç topluluğunu kendi içinde serbest bırakarak onlara belirli özerklikler tanıdı. Hiçbirini asimile etmek gibi bir siyaset izlemedi. Hatta Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u fethettiğinde Rum patriğini, Hristiyan cemaatinin lideri olarak tanıdı ve ona geniş yetkiler verdi. Fatih, Rum cemaatine tanıdığı hak ve yetkileri Ermeni ve Yahudilere de tanıdı.
Osmanlı Devleti’nin uygulamış olduğu millet sistemi sayesinde çeşitli dinlere, mezheplere ve ırklara mensup insanlar, (Görsel 7.2) yüzyıllarca İslam kültür ve medeniyeti içerisinde varlıklarını koruyabilmiştir. Nitekim bu milletlerden biri olan Ermeniler, dinî vecibelerini rahatça yerine getirmelerinin yanında; idari, mali ve adli işlerini de tam bir serbestlik içerisinde yaptılar.
Türklerle en fazla kaynaşan topluluk oldular.
Öyle ki Fatih Sultan Mehmet, Ermenilerin hem yönetim işlerini hem de dinî işlerini kolaylaştıracak örgütlenmeleri için İstanbul’da Gregoryan Ermeni Patrikhanesini kurdu (1461). Bu gelişme karşısında Balkanlar, Kırım, Orta ve Doğu Anadolu ile Kafkasya’dan birçok Ermeni İstanbul’a göç etti. Bizans Dönemi’nde Anadolu’nun çeşitli yörelerine dağılmış 100 bin Ermeni yaşıyordu. Osmanlı Devleti’nin farklı dinlere tanıdığı inanç özgürlüğü politikası sayesinde Osmanlı sınırları içerisindeki Ermenilerin nüfusu 600 bin civarına ulaşmıştı.
Osmanlı Devleti’nde, millet sistemi içerisinde varlığını sürdürebilen gayrimüslim topluluklardan biri de Süryanilerdi. Oysa Süryaniler, Ortodoks Bizans Dönemi’nde çeşitli baskılara maruz kalmışlardı. Ancak Türklerin Anadolu’ya hâkim olmalarıyla önce Selçuklular daha sonra da Osmanlılar sayesinde son derece rahat ve huzurlu yaşadılar. Bu yüzden Süryaniler de Osmanlı’nın Anadolu’ya hâkim olduğu dönemde rahatça Osmanlı egemenliğini tanıdılar.
- Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.
10. Sınıf Ata Yayıncılık Tarih Ders Kitabı Sayfa 183 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.
Yorum Yap