“12. Sınıf İnkılap Tarihi Ders Kitabı Cevapları Sayfa 234 Semih Ofset Sek Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
12. Sınıf İnkılap Tarihi Ders Kitabı Cevapları Semih Ofset Sek Yayınları Sayfa 234
2. Avrupa Birliği ve Türkiye İlişkileri
II. Dünya Savaşı sonrasında 1951’de Belçika, Federal Almanya, Lüksemburg, Fransa, İtalya ve Hollanda Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğunu (AKÇT) kurdu. Böylece Avrupalı devletler arasında kalıcı barışı sağlama ve iş birliği yapma yönünde önemli bir adım atıldı. Bu altı ülke 1957’de, iş gücü ile mal ve hizmetlerin serbest dolaşımına dayanan bir ekonomik birlik olan “Avrupa Ekonomik Topluluğunu” (AET) kurdu. AET’nin amacı, malların, iş gücünün, hizmetlerin ve sermayenin serbest dolaştığı bir ortak pazarın kurulması ve en nihayetinde siyasi bütünlüğe gidilmesiydi. AET’nin başarısı karşısında 1973’ten itibaren günümüze kadar topluluk yeni üye ülkelerle giderek genişledi. AET, 1991 Maastricht (Mastrikt) Antlaşması ile Avrupa Birliği (AB) adını aldı.
Türkiye AET’nin kurulmasından kısa bir süre sonra 1959’da bu topluluğa ortaklık başvurusunda bulundu. Başvuru sonrasında görüşmeler gerçekleştirildi ve 1963’te taraflar arasında Ankara Antlaşması imzalandı. Bu antlaşma, Türkiye ile Avrupa Birliği ilişkilerinin hukuki temelini oluşturdu. Antlaşma, Türkiye’nin AET’ye üye olması için hazırlık, geçiş ve nihai dönem olmak üzere üç devre öngörüyordu. 1973’te hazırlık dönemi sona erdi ve geçiş dönemine geçildi. Bu dönemde taraflar arasında sanayi ürünleri, tarım ürünleri ve kişilerin serbest dolaşımının sağlanması ve gümrük birliğinin tamamlanması öngörüldü. Türkiye-AB ilişkileri, 1970’li yılların başından 1980’lerin ikinci yarısına kadar, siyasi ve ekonomik nedenlerden dolayı istikrarsız bir seyir izledi. 12 Eylül 1980 askerî darbesinin ardından ilişkiler resmen askıya alındı. 1987’de Türkiye’nin başvurusu, ekonomik, sosyal ve siyasal alanda gelişmesi gerektiği ifade edilerek kabul edilmedi. Bu olumsuzluklara rağmen 1 Ocak 1996’da AB ile Gümrük Birliği Antlaşması imzalandı ve son döneme geçildi. Bu antlaşmayla taraflar arasında malların serbest dolaşımı ve ortak gümrük tarifelerinin uygulanması sağlandı. 1999’da toplanan Helsinki Zirvesi’nde Türkiye’ye adaylık statüsü tanındı. 2005’te Lüksemburg’da yapılan toplantı ile Türkiye resmen AB’ye katılım müzakerelerine başladı. Böylece, Türkiye ile AB arasındaki önemli bir sürece girildi. Katılım müzakerelerinde Türkiye, başta siyasi kriterler olmak üzere AB ile uyumu sağlayacak yasal düzenlemeler gerçekleştirdi. AB ile ilişkileri yürütmek amacıyla T.C. Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği Başkanlığı kuruldu. Hâlen AB’ye üyelik için katılım müzakereleri devam etmektedir.
Etkinlik
Türkiye’nin AB ile ilişkilerini 1959’dan günümüze kadar kronolojik olarak gösteren bir tarih şeridi hazırlayınız. Tarih şeridiniz de görsel unsurlara ve gazete manşetlerine yer veriniz.
- Cevap:
Türkiye-AB İlişkileri Kronolojik Tarih Şeridi:
- 1959: Türkiye, AET’ye ortaklık başvurusunda bulundu.
- 1963: Ankara Antlaşması imzalandı, bu antlaşma Türkiye ve AET arasındaki ilişkilerin hukuki temelini oluşturdu.
- 1973: Hazırlık dönemi sona erdi; geçiş dönemine geçildi.
- 1980: 12 Eylül askerî darbesi sonrası Türkiye-AB ilişkileri resmen askıya alındı.
- 1987: Türkiye’nin tam üyelik başvurusu, çeşitli nedenlerle kabul edilmedi.
- 1996: Türkiye ve AB arasında Gümrük Birliği Antlaşması imzalandı.
- 1999: Helsinki Zirvesi’nde Türkiye’ye AB adaylık statüsü tanındı.
- 2005: Türkiye, AB’ye katılım müzakerelerine resmen başladı.
- Günümüz: Katılım müzakereleri devam ediyor; Türkiye, AB ile uyumu sağlayacak yasal düzenlemeleri gerçekleştiriyor.
Bu tarih şeridi, Türkiye’nin AB ile ilişkilerindeki önemli dönemeçleri kısaca özetlemektedir.
12. Sınıf Semih Ofset Sek Yayınları İnkılap Tarihi Ders Kitabı Sayfa 234 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.
Yorum Yap